Full width home advertisement

Post Page Advertisement [Top]


Şarabın tarihi daha eski olmasına rağmen şarap kültürünün başlangıcının Hititler zamanında olduğu düşünülür. Şimdi Anadolu' ya kısa bir tura çıkamaya ardından Dünya' da şarap kültürünün tarihte serüvenine eşlik etmeye  ne dersiniz?



M.Ö. 3 bin yıllarında Orta Anadolu'da yaşayan Hititlerin üzümlerinin özelliği ve tatlılığı, bağlarının zenginliği ve bolluğu nedeniyle tarihçiler şarap kültürünün anavatanı olarak Orta Anadolu'yu işaret  ediyor. Kazılarda ele geçen M.Ö. 17 ve 18. yüzyıllara ait bazı kapların şarap içimi veya saklanmasında kullanıldığı kabul edilirken, Ankara Hitit Müzesi'nde muhafaza edilen eserler de bunu doğruluyor. O dönemlerde Sakız, İstanköy, Midilli, Teselya, Karia, Frigya, ve Trakya Bölgeleri şarapları ünlenmiş. Günümüzde bu bölgelere ek olarak Dünyanın 5. büyük bağcı devleti olan Türkiye' de Ankara, İzmir, Niğde, Nevşehir, Tokat, Gaziantep, Manisa, Elazığ, Çanakkale, Tekirdağ, Ürgüp, Kilis, Şarköy ve Bozcaada gibi merkezler kaliteli şarapları ile ünlü.


Orta Asya'dan dünyanın her yerine göç eden Türkler gittikleri yerlere şarapçılık sanatını da götürmüşler. Dionysos'un ve bağ bozumu eğlencelerinin de Yunanistan'a Anadolu’dan geldiği eski tarihçiler tarafından kabul edilmiştir. Romalılar ise Dionysos’u da Bacchus olarak kendi kültürüne uyarlamıştır. Hitit lisanında şaraba "wiyana" denildiği ve bütün latin lisanlarında şarabın isminin bu kökten geldiğini biliyor muydunuz?


Bordeaux bölgesi en kaliteli şarap bölgesi olarak bilinir, fakat günümüzde Fransız şarapları ile yarışacak birçok ülke şarapları mevcut. 1976 öncesine kadar Fransız şarabı dışındaki şaraplar kalitesiz, basit şaraplar olarak nitelendirilirmiş. Bunun da değişeceğine kimse ihtimal vermiyor ta ki Paris'te düzenlenen 1976 Paris Şarap Tadımı etkinliğine kadar. Fransız şaraplarına hayran bir İngiliz olan Steven Spurrier'in Paris'te açtığı kendi küçük şarap dükkanın pazarlamasını yapmak için bu etkinlik fikri aklına gelir. 



En başta amacı etkinlikte Fransız şaraplarını yücelterek dükkanının ve kendi isminin reklamını yapmak iken kör tadımda Fransız şarapları ile karşılaştırdığı Amerikan şarapları birinci gelir. Fransız' ların dünya şarap hegemonyası yıkılıp, Fransa dışı şarapların da piyasaya girmesine yanlışlıkla vesile olan bu olay, "yeni dünya şarapları" için bir dönüm noktası kabul edilir. Şili, Avustralya, Arjantin, Japonya, Yeni Zelanda hatta Güney Afrikalı şarap üreticileri bu olaydan sonra cesaretlenip dünyaya açılıyorlar. Amerika dünyanın 3. büyük şarap ihracatçısı konumuna geliyor.


Duyuların Mimarisi: Dokun, Kokla, Hisset!


2010 yılında San Francisco Modern Sanatlar Müzesi' nde düzenlenen "How Wine Became Modern" sergisi 1976' tan günümüze uzanan bu tarihsel gelişime ışık tutmuş. Şarap & tasarım dünyasının evrimini bizlere sunmak ve modern şarap dünyasının 20. yy boyunca tasarımı ve mimariyi nasıl etkilediğini bize göstermek amacıyla yola çıkan bu benzersiz sergide dünyanın dört bir yanındaki  tarihi eserler, farklı tasarım nesneleri, popüler medyadaki şarap kültürü örnekleri, etiket tasarımı, cam eşya tasarımı ve hatta şaraphane mimarilerini ve imalathanelerini bir arada görme imkanı sunuldu.

Serginin en ilgi çekici bölümlerinde biri “smell wall (koku duvarı)” katılımcılara çarpıcı bir deneyim yaşatmış oldu. Dünya' daki modern mimari ile tasarlanmış şaraphanelerin sergide yer alması sektörün geleceğini gözler önüne sermekte.


  

Diller Scofidio ve Renfro  “How Wine Became Modern” adlı sergisinde “Koku duvarı” içeren tasarımı ile şarabın duyusal yönlerini (aroma, renk, doku) dokunsal hale getirmeye çalıştı. How Wine Became Modern: Design + Wine 1976 to NowSan Francisco Museum of Modern Art (SFMOMA) | 2010-2011. Photography by Matthew Millman and Alexander Verhave

 


İlerleyen dönemlerde de bu tarz sergileri görmeyi ister miydiniz? Siz şarap kültürünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Yorumda yazmayı unutmayın. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.  Sergiyle ilgili detaylı bilgi için buraya tıklayın. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bottom Ad [Post Page]